2015 Kurban Bayramı için önceden pasaport süreleri nedeni ile plan yapamamıştım. Fakat kızlar ile benim pasaportum beklediğimden daha önce elimize ulaştığında hemen bir Bulgaristan'a kaçma planı yapmaya başladık. Tatil de uzayınca Bulgaristan ile birlikte yıllardır gitmek istediğim Makedonya'yı da planlarımıza ekledik. Çoluk çocukla biraz plansız programsız bir gezi oldu, Sofya'daki otel hariç, diğer otelleri hep gideceğimiz günün sabahında booking.com'dan ayarladım. Normalde yapacağım bir şey değil ama programımız tam net olmayınca mecburen bu şekilde oldu.

Cuma akşamı Ankara'dan İstanbul'a geçerek biraz zaman kazandık. Cumartesi 10 gibi İstanbul'dan yola çıkıp, Edirne'de verilen yaprak ciğer molası ile Sofya'ya akşam üstü varmış olduk. Bulgarista'a en son Kardem 2 yaşındayken gitmiştik, o yüzden de özlemiştim. Gerçi sadece Sofya'yı görüp, doğup büyüdüğüm yerleri göremediğim için özlemimi tam anlamıyla giderme fırsatı yakalayamadım, artık başka sefere.

Sofya, Bulgaristan

Sofya'da, biraz merkez dışında kalan Novotel Sofya'da konakladık. Executive odaları büyük ve çocuklu aileler için ideal. Ayrıca otelin sağladığı otopark hizmeti de ücretsiz. Merkeze ulaşmak taksi ile 10 TL civarı tutuyor. Otelin hemen yanı başında bulunan The Mall'da alışveriş yapabilir, yemeğinizi yiyebilirsiniz. O yüzden burayı kesinlikle öneririm. 

Pazar günümüzü Sofya merkezini keşfederek geçirdik. Sofya'yı en son 10 sene önce gördüğüm için değişiklikler olmuş tabii. Sofya'da Alexander Nevsky Katedralini görmeden olmaz. Katedral çevresinde el işlerini satan teyzelerden alışveriş yapmadan, biraz ilerideki bit pazarından hediyelik eşya almadan olmaz. Sonra cadde boyunca yürüyerek Sofya Şehir Parkına ulaştık. Pazar ve güneşli güzel bir gün olduğu için herkes parktaydı. Tabii bizim kızlar da parkın tadını çıkardı. Parktaki eğlenceden sonra St. George Kilisesine ufak bir ziyaret yapıp Sofya'nın ünlü Vitosha Bulvarı'nda yemek molası verdik. Vitosha Bulvarı eskiden araç trafiğine açıkken, daha sonra kapatılmış ve sadece yayalara açık kalmış. Buranın tadını çıkarın. Vitosha Bulvarının sonunda Ulusal Kültür Sarayı mevcut. Çocuklar artık yorulup, yürümek istemediği için onları babalarıyla otele geri gönderdikten sonra kendi başıma biraz daha turladım. Yürüyerek Jenski Pazar'a  (Kadınlar Pazarı) gittim. Biraz alışveriş yapıp tekrar grubun geri kalanına katıldım.

Üsküp, Makedonya

Pazartesi öğlen gibi Sofya'dan yola çıkıp Gyueshevo sınır kapısı üzerinden Üsküp'e geçtik. Yolculuk 4 saat civarı sürüyor. Dağlardan geçtiğiniz için hız limitiniz ister istemez sınırlı oluyor. Bu arada Makedonya'nın dağlarına da hayran kalmamak elde değil. Doğası gerçekten muhteşem. Üsküp'te konaklamak için Hotel Super 8 için rezervasyon yaptırdım. Eski şehre yakın olması, otel önünde sınırlı ücretsiz park yeri olması, kahvaltısı için tercih edilebilir. Asansör olmaması bavullarınız büyük ise biraz problem olabilir. 

Gelelim Üsküp hakkındaki izlenimlerime. Üsküp'ün beni çok cezbettiğini söyleyemeyeceğim. Bence şehrin biraz daha derlenip toparlanması için birkaç yıla daha ihtiyacı var. Şu anda yenileniyor, o yüzden eski şehirden yeni şehre doğru geçerken bir inşaat sahası havası mevcut. Görkemli heykeller belki birkaç yıl sonra şehir merkezindeki inşaat da tamamlanınca ortama daha iyi uyum sağlar.

Üsküp Eski şehri güzeldi. Çeşitli dükkanları, restoranları ile güzel vakit geçirebileceğiniz bir yer. Eski şehir kısımında bulunan Destan Köftecisinde akşam yemeğimizi yedik. Köftesi, peynirli salatası, ekmekleri gayet lezzetliydi. Daha sonra yeni şehir kısımına geçtik. Yeni şehir kısmına Taş Köprüden geçerek ulaşabilirsiniz. Taş Köprü 1451-1469 yılları arasında Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmış. Taş köprünün bir ucunda II. Philip Meydanı diğer ucunda Mekadonya Meydanı bulunuyor. Her iki meydanda da çeşitli heykeller sizi karşılıyor. Makedonya Meydanındaki fıskiyelerin dansına kızlar hayran kaldı. Artık hava karardığı için de çeşitli ışıklandırmalar ile suyun dansını zevkle izleyebilirsiniz. Sonra da Makedonya Meydanındaki Pelister Hotel'inin restoranında bir çay kahve molası verebilirsiniz.

Üsküp'te kaleyi de gezmek isterdim ama ilk akşam hava yağmurluydu, aynı gece küçük kızım da ateşlenince ertesi gün pek odadan çıkmayıp otelde dinlendik. Üsküp'ten ayrılmadan önce de gündüz vakti şöyle bir eski şehri tekrar bir görelim dedik sadece ve yönümüzü Ohrid'e doğru çevirdik.

Üsküp Eski Şehir, Makedonya

  

Üsküp Eski Şehir, Makedonya

Üsküp Eski Şehir, Makedonya

Üsküp Eski Şehir, Makedonya

Üsküp Eski Şehir, Makedonya

Üsküp Eski Şehir, Makedonya

Destan Köftecisi, Üsküp Eski Şehir, Makedonya

Üsküp'ün Heykelleri, Makedonya

Üsküp'ün Heykelleri, Makedonya

Üsküp'ün Heykelleri, Makedonya

Üsküp'ün Heykelleri, Makedonya

Kiril ve Metodiy, Slav Alfabesinin Kurucuları, Üsküp'ün Heykelleri, Makedonya

Üsküp'ün Heykelleri, Makedonya

Makedonya Meydanı, Üsküp, Makedonya

Makedonya Meydanı, Üsküp, Makedonya

Makedonya Meydanı, Üsküp, Makedonya

Makedonya Meydanı, Üsküp, Makedonya

Makedonya Meydanı, Üsküp, Makedonya

Üsküp, Makedonya

Makedonya Meydanı, Üsküp, Makedonya

Makedonya Meydanı, Üsküp, Makedonya

Taş Köprü, Üsküp, Makedonya

Arkeoloji Müzesi, Üsküp, Makedonya

Ohrid, Makedonya

Gelelim Balkan turumuzun en güzel yerine: Ohrid Gölüne. Yıllardır gitmek istediğim yerlerin listesinde yerini koruyan Ohrid, beklediğimden çok daha güzeldi. Ohrid şehri, Ohrid gölü ve çevresi kesinlikle birkaç gününüzü geçirmeye değecek bir yer. Çok sayıda konaklama seçenekleri mevcut. Biz Villa Harmony'de konakladık. Rahatlıkla tavsiye edebileceğim bir yer. Tertemiz, pırıl pırıl ve Ohrid Şehir Meydanı'nın hemen yanı başında. Akşamüstü vardığımızda yaptığımız ilk iş kısa bir göl turu yapmak oldu. Akşam yemeğimizi ve sonraki gün öğle yemeğimizi VIVA Ksantika - Pod Drum restoranında yedik. Yemeklerinden özellikle tavuk suyuna çorbasından çok memnun kaldığımızı belirtmek isterim. 

Ohrid Şehir Meydanı

Ohrid Şehir Meydanı

Ohrid Şehir Meydanı

Ohrid Şehir Merkezi

Ohrid Gölü

Ohrid Gölü

Ohrid Şehri

Ertesi sabah, kahvaltımızı göl kenarında olan Momir restoranında yaptık ve oldukça memnun kaldık. Sonra da Ohrid tepelerinde bulunan Antik Tiyatro'ya doğru yola çıktık. Tabii iki küçük çocukla bu iş biraz uzadı ama mızmızlanmalar eşliğinde yine de yürüyüşümüzü tamamlayabildik. Büyük kızımız da antik tiyatroda kendi çapında sahne aldı, dans etti, şarkılar söyledi...

Ohrid Göl Kenarı

Ohrid

Saint Sofia

Ohrid Antik Tiyatro

Ohrid Antik Tiyatro

Ohrid Gölü

Ohrid Gölü kenarında Restoranlar

VIVA Ksantika - Pod Drum restoranı

St John Kilisesi

Üsküp'teyken ateşlenen küçüğümüz ise ateşlenmeye devam edip, garip bir şekilde öksürmeye başlayınca onu bir doktora götürelim dedik. Kaldığımız yerin hemen altında bir diş doktoru kliniği vardı. Klinikteki doktora danıştık ve bizi bir çocuk doktoruna yönlendirdi. Ohrid'te bir de doktor maceramız oldu ama muayene ücretlerine şaşırdık gerçekten. Çünkü sadece 10 euro karşılığında kızımızı muayene ettirdik, ilacımızı aldık ve Selanik'e doğru yola çıktık.

Selanik, Yunanistan

Niki sınır kapısından Makedonya'dan Yunanistan'a giriş yaptık. Sınırı geçene kadar acaba uluslararası ehliyetin olamaması sorun olacak mı diye endişelendik. Fakat hiç bir problemle karşılaşmadık. Sadece araca ait yeşil sigortanın olması yeterliydi. Selanik'e hava karardıktan sonra ulaştık. Otelimizi bu sefer sınırı geçtikten sonra ayarladım. Merkezi ve uygun fiyatlı bir otel bulmak beni biraz zorladı. Selanik'te otel fiyatları biraz pahalı. Le Palace Art Hotel nispeten uygun fiyatlıydı ve yeri çok merkeziydi. Otopark hizmeti yok, o yüzden otele çok yakın bir otopark yerine arabamızı park ettik. Otopark ücretlerinin biraz pahalı olduğunu söylemekte fayda var. Zaten Selanik merkezinde trafik ve otopark sorunu olduğu hemen anlaşılıyor, araçlar yol kenarlarına iki sıra halinde park ettiği için arabaların geçecek yeri bile kalmıyor doğru dürüst. Ertesi gün ayrılırken 24 saat bile olmayan bir kalış için 30 €'ya yakın otopark ücreti ödediğimizde biraz şaşırdığımı söylemeliyim. Kredi kartı da kabul etmedikleri için neredeyse kalan tüm nakit paramızı Selanik'teki otoparkta bıraktık. 

Otele yerleştikten sonra akşam yemeği ve biraz keşif için dışarı çıktık. Yemeğimizi yiyip Aristoteles Meydanına gittik. 

Aristoteles Meydanı, Selanik, Yunanistan

Aristoteles Meydanı, Selanik, Yunanistan

Ertesi gün, kahvaltıdan sonra dönmeye karar verdik. Aslında bir gün daha Selanik'te vakit geçirmek isterdik ama küçük kızımızın hastalığı nedeni ile turumuzu erken bitirmeye karar verdik. Dönüş yoluna geçmeden önce de Atatürk'ün evini ziyaret ettik.

Atatürk'ün Evi, Selanik

Atatürk'ün Evi, Selanik

Atatürk'ün Evi, Selanik

Atatürk'ün Evi, Selanik

Atatürk'ün Evi, Selanik

Selanik'ten İpsala sınır kapısı toplamda 3 saat sürüyor. Yapılan otoban ile ulaşım çok kolay. Selanik benim ilgimi çeken bir şehir değildi ama beklediğimden güzeldi ve kesinlikle bir daha gelmeye karar verdim. 2-3 günlük bir seyahat için tercih edilebilecek bir destinasyon. Ankara'dan biraz uzak olsa da İstanbul'dan rahatlıkla uzun bir hafta sonu için tercih edilebilir. 

İpsala Sınır Kapısı

Toplamda 5 gün süren 3 faklı ülke ve 4 ayrı şehirden oluşan gezimizde araba ile 3000 km yol yaptık. Araba ile çıkış yaparken aracınıza yeşil sigorta yaptırmayı unutmayın. Bunun dışında biz Türkiye'den Bulgaristan'a geçiş yaptığımız için uluslararası ehliyete ihtiyaç duymadık. Makedonya'dan Yunanistan'a geçiş yaptığımızda da kimse bize bu ehliyeti sormadı. Sanırım uluslararası ehliyet sadece Türkiye'den Yunanistan'a geçiş yaparken talep ediliyor. Onun dışındaki sınır kapılarında ihtiyacınız yok. Gerçi artık yenilenecek ehliyetler ile artık İpsala sınır kapısında da uluslararası ehliyete ihtiyacımız olmayacaktır.