Londra 2 Günde Çocukla Nasıl Gezilir?

9/11/2017 gezihayallerim 0 Comments


Londra'ya gidişlerim hep kısa kısa olmuştur. Londra tek başına en az bir haftayı hak ediyor olsa da, birkaç günlüğüne sıkıştırılmış bir şekilde de gezilebilir. Çok sevdiğim arkadaşım Ayşe Londra'ya taşınınca bana da Londra planları yapmak düştü. Londra bence çocukla tek başına gidilebilecek yerlerden biri. Bu yüzden de büyük kızımla baş başa ilk yurt dışı seyahati için Londra listeye girdi.


Londra

Okullar kapanıp, yol arkadaşımın yıl sonu gösterileri, konserleri bitince 3 günlüğüne Londra yollarına düştük. Kızımla ilk gezimizin iyi geçtiğini, kızımın beklediğimden çok daha iyi bir yol arkadaşı olduğunu söyleyebilirim. Londra aşırı sıcak olmasaydı, ki 33-34 dereceyi bulan sıcaklar beni bile zorladı, çok daha iyi bile olabilirdi. Kim demiş Londra sisli, puslu ve yağmurlu olur diye...

Londra'ya Pegasus ile uçtuk. Pegasus değil ama Pegasus'un indiği havaalanını bir daha tercih edeceğimi sanmıyorum. Stansted Havaalanı şehre oldukça uzak bence. Londra kuzeyine giderseniz belki o kadar problem değil ama benim gibi biraz güneyine gitmeyi planlıyorsanız, bence yanlış bir tercih olur. Havaalanı beklediğimden kalabalıktı. Internetten daha önceden biletlerini almış olduğum Stansted Express ile Liverpool Street durağına gittik. Yolculuk 45 dakika sürüyor. Daha sonra Londra'nın ünlü çift katlı kırmızı otobüsleriyle yolumuza devam ettik. Otobüs yolculuğu da bir saat sürdü. Londra içi ulaşım için Oyster card almanızı öneririm. Ben ilk aşama için 20 pound yükledim. Daha sonra bir 10 pound daha yükledim. 10 yaşa kadar çocuklar bedava binebildiği için kızım için ekstra bir bilet almadım. Daha büyük çocuklar için otobüsler bedava iken, trenler ücretli olabiliyor. Çocukla seyahat için daha fazla bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. Yanımda çocuk olduğu için bol bol otobüsleri kullandığımı söyleyebilirim. CityMapper uygulaması ile bulunduğum yerden gitmek istediğim yere nasıl, hangi otobüsle ya da metro ile gidebileceğime bakarak, çocuk ile yorulmayı en aza indirmeye çalıştım. Ama Londra'nın da bol bol yürümeden keşfedilecek bir şehir olmadığını göz önünde bulundurmak gerek.


Londra otobüslerinde

İlk gün yol yorgunu olarak mahalleyi keşfettik. Londra yerel hayatını çok beğendiğimi söyleyebilirim.


Londra'nın mahalle sokaklarında gezerken

En sevdiğim kapılardan biri oldu, renge bayıldım

Gelelim kızımla yaptığımız  2 günlük Londra turumuza...

Birinci Gün



İngiltere bizden iki saat geriden geldiği için ister istemez erken uyanıyorsunuz. Erken uyanınca güne erken başlıyor ve keşfedilecek yere erkenden ulaşıyorsunuz. Otobüs ile direkt gidebildiğimiz için iki katlı kırmızı otobüs ile Londra'yı keşfederek South Kensigton Tren istasyonuna kadar gittik. Müzenin açılışına daha zaman olduğu için burada inip Pret A Manger'da kahve ve kızımın en sevdiklerinden olan çikolatalı kruvasan molası verdik. Pret A Manger kahve dükkanları Londra'nın her yerinde karşınıza çıkar. Sadece kahve değil, sandviç seçenekleri de mevcut. Kahve molası sonrasında müzeye giderken, Cromwell Pl, 24 numarada Cafe de Nata'yı gördüm. Burası ünlü Portekiz tatlısı pastel de nata yapan küçücük bir yer. Çeşit çeşit pastel de natalardan bir iki tane almadan orayı atlamadım tabii ki de.

Pret A Manger'da kruvasan ve kahve molası

Natural History Museum, Londra'da çocukla gittiğinizde mutlaka yolunuzun düşeceği bir yer. Londra'da sayısız müze olduğu için ve bunları iki günde bitiremeyeceğimiz için, iki müzeyi programa eklemiştim. İlki Natural History Museum. Bırakın çocuğunuz müzeyi istediği gibi gezip, keşfetsin. Londra'daki diğer müzeler gibi burasının da girişi ücretsiz, ama isterseniz bağış yapabiliyorsunuz. 

Müze açılışını beklerken boş durmuyoruz

Natural History Museum, Londra

Natural History Museum, Londra

Natural History Museum, Londra

Natural History Museum, Londra

Natural History Museum, Londra

Natural History Museum, Londra

Natural History Museum, Londra

Natural History Museum, Londra


Bilim Müzesi, hemen Natural History Museum'un arkasında yer alıyor. Hyde Park'a yürürken, buraya da girelim dedik. Ama sanırım hem yorulduk hem de acıktık, o yüzden ziyaretimiz kısa oldu.


Müze turumuzu bitirince Exhibition Road üzerinden Hyde Park'a yürüdük. Kızım artık yorulmuş, ben de sıcaktan bunalmıştım. Exhibition Road kısmından giriş yapıp, sağa doğru giderseniz karşınıza Prenses Diana Anıtı Çeşmesine (Princess Diana Memorial Fountain) ulaşırsınız. İşte burası kızımın Londra'da en sevdiği yer oldu. Çocuklar burada suya girip, çılgınca eğleniyordu. Tabii ki de benim kız da burada serinleme fırsatını kaçırmadı. Buradaki molamız sonrası Lido Bar and Cafe'de yemek molası verdik. Yemek molası sonrası park içerisindeki bir oyun yerinde yine vakit geçirerek, Hyde Park maceramızı sonlandırdık.




Prenses Diana Anıtı Çeşmesi, Hyde Park, Londra

Prenses Diana Anıtı Çeşmesi, Hyde Park, Londra

Prenses Diana Anıtı Çeşmesi, Hyde Park, Londra

Hyde Park, Londra

Hyde Park, Londra

Hyde Park, Londra


4. Buckingham Sarayı


Londra'ya gidip de Buckingham Sarayını görmeden olmaz dedim ve Hyde Park sonrası Buchingham Sarayının yolunu tuttuk. Hava çok sıcak olduğu için burada çok oyalanmadan, arkadaşlarımızla buluşacağımız Peggy Porschen'e gittik. Burası pembe rengi yoğunlukta, Instagramda bolca fotoğraf paylaşabileceğiniz tasarımda bir yer.



Buchingham Sarayı, Londra

Peggy Porschen, Londra

Peggy Porschen'de cupcake keyfi, Londra

Peggy Porschen'de cupcake keyfi, Londra

Yoğun geçen bir günün sonuna geldik. Çocuklu olunca akşam geç saatlere kadar gezemiyorsunuz doğal olarak, çocuk yorulmuş eve gitmek istediği için evin yolunu tuttuk biz de. Eve dönüş yolunda Big Ben, Palace of Westminster'ı da gördük. 


Westminster Sarayı, Londra

London Eye

London Eye

Westminster Sarayı, Londra


İkinci gün



1. British Museum


İkinci günümüzün ana rotası British Museum idi. Sabah yola çıktık, bu sefer tren ve metro aktarması ile kendimizi Oxford caddesinde bulduk. Müze açılışına daha zaman olduğu için biraz alışveriş, biraz kahve-kruvasan keyfi yaptık. Sonra British Museum'un yolunu tuttuk. British Museum, beklediğimden çok daha güzeldi. Çocukla gidiyorsanız ona bir audio guide almanızı öneririm. Böylece gördüğü tarihsel objeler hakkında detaylı bilgiyi dinleyerek öğrenebilir. Kızım, audio guide ile oldukça vakit geçirdi. Her objeyi dinlemek istedi. Öğle yemeğimizi müzede yer alan pizza restoranında yedik. Pizza, içecek ve dondurmadan oluşan çocuk menüsünün fiyatı 8 pound. 



British Museum, Londra

British Museum, Londra

British Museum, Londra

British Museum, Londra

British Museum, Londra

British Museum, Londra

British Museum, Londra

British Museum, Londra

British Museum, Londra

British Museum, Londra

British Museum, Londra

British Museum, Londra

British Museum, Londra

British Museum, Londra


Müze sonrası, Oxford caddesi, Regent Caddesinde kızımla alışveriş keyfi yaptık. Disney Store'a girmeden olmaz. Regent caddesindeki Hamley oyuncak mağazasını ise zaten çocukla gelirseniz girmeme gibi bir şansınız yok. Ya da siz hiç bu caddeye girmeyin böylece 7 kat mağazayı gezmekten kurtulmuş olursunuz. Biz her katını detaylıca gezdik. Burada ben biraz bunalmış olabilirim itiraf ediyorum, ama ne de olsa çocuk için geldik, çocuk istediği gibi vakit geçirsin diye diye kendimi telkin ettim. Onun dışında benim en sevdiğim mağazalardan biri olan Tiger'da da kendimizi kaybetmiş olabiliriz kızımla. Günün sonunda yorulmuş, sıcaktan bunalmış bir şekilde ve elimizde bir ton poşet ile Picadilly Circus'tan evin yolunu tutmuş olabiliriz en sonunda. 



Disney Store, Oxford Caddesi, Londra

Hamleys, Regent Sokağı, Londra

Tiger, Oxford Caddesi, Londra

Liberty, Londra


Son akşam, dondurma almaya giderken

Ertesi gün kahvaltı sonrası, Stansted havaalanına doğru erkenden yola çıktık; bizi bekleyen 3 saatlik rötardan habersiz. 

Kızımla yaptığım bu baş başa seyahatin güzel geçmesinde, kızımın Londra'yı çok sevmesinde payı olan ve aynı zamanda konaklama sponsorumuz olan sevgili arkadaşım Ayşe'ye ve ailesine teşekkür ediyorum. Kendisi olmasaydı ben kızımla baş başa bu geziye çıkmaya cesaret edemeyebilirdim belki ve şu anda biriktirmiş olduğumuz güzel anılara sahip olmazdık. 

Bir sonraki sefere kadar şimdilik hoşçakal güzel Londra...

You Might Also Like

0 yorum: