2013 Şubat ayında büyük kızımızı anneanneye bırakıp, o zamanlar 7,5 aylık küçük kızımızla Lizbon’a gittik. Kızlar ayaklanmadan onlarla bir seyahat gerçekleştirmek olmazsa olmazlarımızdan. Neden Lizbon derseniz? Birinci neden olarak merak ettiğim bir yer olması, ikinci olarak şubat ayında Avrupa’nın en sıcak yerlerinden biri olması ve üçüncü olarak da THY’nin 99 € kampanyası. Uçak biletlerini İş Bankası’nın Maximiles kredi kartında biriken millerimle aldım. O yüzden bilet parası ödemedim. Seyahat planlarımızda Porto da vardı. Porto’yu ne kadar görmek istesem de Lizbon’dayken Porto planını iptal ettik. Küçük bebekle seyahat etmek çok da konforlu sayılmaz. Büyük kızımla seyahat etmek çok daha kolaydı, gezerken pusetinden uyurdu, çok sorun çıkarmazdı; küçüğümüz ise biraz huysuzdu diyelim. Pusetinde uyumaz, pusetinde uzun süre oturmayı sevmez. Küçük kızımda bir sling edinmediğim için hala pişmanlık duyarım. Kendimizi ve kızımızı fazla yormamak adına 5 gün boyunca Lizbon’da takıldık. Porto da gerçekleşmeyi bekleyen bir hayal olarak diğerlerinin yanına sıraya girdi.

19 Mayıs tatilini bir iki gün uzatıp, çocuklarınızla Paris – Disneyland tatili yapmaya ne dersiniz. Benim bu 19 Mayıs için planım bu şekilde. Büyük kızım ve eşimin yeğeni ile gideceğiz. Küçük kızımı, daha küçük olduğu ve 3 çocukla iki kişi baş edemeyiz diye bırakıyoruz. O da 4-5 yaşına gelince ayrı bir tatil programı ile Disneyland’e bir daha gideceğiz artık. Bakalım iki kızla seyahatimiz nasıl olacak. Benim bu Paris’e üçüncü, Disneyland’e ise ikinci seyahatim olacak. Eşimle birlikte de ilk Paris seyahatimiz olacak. Her ikimiz de farklı zamanlarda gittik ama nedense beraber daha gidememiştik. Planladığım bu seyahate bir aile daha katılıyor, ve 4 yetişkin ve 4 çocuklu maceramızın detaylarını Mayıs ayında sizinle paylaşıyor olacağım. Gelelim seyahat planlarımıza...

Romanya’ya 2006 yılı Ocak ayında gitmiştim. Gitmeden önce pek bir beklentim yoktu. Eşim daha önceden gittiği için şaşıracaksın demişti. Romanya, tanıtımlarında de dediği gibi gerçekten de “Simply Surprising”.

Şubat ayı eşimle benim için önemli bir ay. Şubat ayında doğmuş olmanın yanı sıra eşimle yıl dönümlerimizden birini de bu ay kutluyoruz. Yine bir Şubat ayı ve yine yaklaşan bir doğum günü olunca ne yapsak, nerelere gitsek diye başladım düşünmeye. Çocukları bırakıp kısa bir haftasonu kaçamağı yapmaktı amacımız. Önce yurt içi mi yurt dışı mı diye çok düşündük. Eşimin de hazır Shengen vizesi varken aslında bir yurt dışı fena olmazdı. Eşimin birikmiş milleri ve THY’nin mil kullanımında kampanya yapması güzel bir tesadüf oldu. İki kişi gidiş - dönüş millerle hangi yerler için yer var diye bakarken, oldukça yer gezdim. Malaga, Stuttgard, Edinburg derken Cuma gecesi 10 gibi Nice için biletlerimizi aldık. Bu arada biletleri millerle alınca, biraz kendimizi şımartalım dedik ve gidiş biletlerimizi business sınıfından almış olduk. Dönüşte 100 € vergi farkı ortaya çıkınca o da cebimizde kalsın, onunla da oteli ayarlarız deyip, dönüşü ekonomi sınıfında yaptık. Bu arada belirtmeliyim ki business sınıfta uçmak ayrı bir keyif gerçekten.

Evlilik yıldönümünüz için Uzakdoğu rotasına ne dersiniz? Sizi bir haftalık Kuala Lumpur - Langkawi Adası - Singapur gezi önerisi ile baş başa bırakıyorum. 

http://www.langkawi-info.com/

jabiroo.com ile Berna Laçin’in yazıları sayesinde tanıştım. Her ne kadar jabiroo.com aracılığı ile bir seyahat gerçekleştirememiş olsam da, sitesinde yayınlanan fırsatları yakından takip ediyorum. Geçenlerde hemen dikkatimi çeken ve keşke gidebilsem dediğim bir fırsat gördüm. Belki sizin de ilginizi çeker ve aklınıza hiç gelmeyen bir seyahat noktasında bulursunuz kendinizi. 

jabiroo.com

Hallstatt, 1997’de UNESCO’nun “Dünya Kültür Mirası” listesine eklenmiştir. Hallstatt her mevsimi ayrı güzel bir kent.

İsterseniz kısa bir hafta sonu kaçamağı ile sadece Heidelberg gezisi, isterseniz daha geniş bir gezi programınıza Heidelberg’i ekleyebilirsiniz.

İlk post olması gereken yazıyı ikinci post olarak yayınlıyorum. Kusuruma bakmayın.

Bir bilgisayar mühendisi olup da, bilgisayar ile ilgili hiç bir şeyi sevmeyen biri olarak, bir blog açmak biraz ironik olsa da, yaptığım ve yapmak istediğim gezileri paylaşma isteği biraz ağır bastı galiba. Seyahatlerimi hep kendim planladım, bazen son dakika, bazen aylar öncesinde. Saatlerce en uygun oteli bulmak için zaman harcayabilirim. Hangi yerlerin gezileceği, hangi müzelerin ziyaret edileceği, zaman kaybı olmaması açısında önceden biletlerin alınıp alınamayacağı gibi ayrıntılarla zamanımı geçirebilirim. Bazen çok yoğun programlar yaparken, bazen işleri kendi haline bırakıyorum. Daha önceden eşimle baş başayken seyahat programları yaparken, artık iki kızımla birlikte de seyahat programları yapıyorum. Onların biraz daha büyüyüp, tam gaz gezmeye devam edeceğim günleri sabırsızlıkla bekliyorum. Gerçi büyük kızım şimdiden 6 ülke, küçük kızım ise 3 ülke gördü. Büyük kızım gezmeye Orta Doğu ülkelerinden başlarken ve daha sonra Avrupa ile devam ederken, küçük kızım ilk yurt dışı seyahatini Portekiz ile yaptı.

Merhaba,

1 Mayıs için ailenizle birlikte kısa bir kaçamağa ne dersiniz?

Münih – Legoland’e yapacağınız kısa bir gezi hem sizin için hem de çocuklarınız için güzel ve kısa bir tatil olabilir.

Tatil başlangıç noktası Ankara. Tabii bu geziye İstanbul’dan da başlayabilirsiniz. Ankara’dan uçak seçenekleri daha kısıtlı olduğu için, seyahat başlangıç noktası olarak Ankara’yı alıyorum.

Lufthansa’nın Ankara’dan Münih’e sabah (06:05) ve öğleden sonra (15:55) olmak üzere iki uçuşu bulunmakta. Günden kazanmak için sabah uçağını tercih ediyoruz ve 08:10’da Münih’te oluyoruz. Kişi başı 220 €.

Legoland, Gunzburg’te yer almaktadır. Legoland ile ilgili daha detaylı bilgiye http://www.legoland.de/en/ adresinden ulaşabilirsiniz.

Legoland.de